Hızlı Tren
Bu haftaki yazımda geçtiğimiz günlerde yaşadığımız Hızlı Tren kazasına değinmek istiyorum.
Bende Kocaeli Üniversitesinde okumam vesilesiyle her gün İstanbul-İzmit arasını trenle gittim geldim.Şubat ayının ortasından itibaren demiryollarında hummalı bir çalışma başladı.Bizde bundan nasibimizi aldık.Yollar yenilendiğinden tek yol kullanılıyordu.Tren birbirini bekliyordu.Ada express’i ile 1 saat 45 dakika süren İstanbul-İzmit arası bazen 2 saat 30 dakikaya kadar çıkıyordu.Gecenin karanlığında varıyorduk Haydarpaşa garına.
Yollar değişiyordu.Makaslar,raylar ve ray altına döşenen betonlar eski tahtalarla yenileniyordu.Baya uzun bir çalışmanın ardından yollar tamamlandı.Hızlı tren deneme sürüşlerine başladığında okulumun son 2. haftasıydı.İzmit’e giderken yanımızdan hızlı tren geçti.Trenin bir başını bir sonunu görebildim.Çok hızlıydı.Bende çoğu insanın sandığı gibi Hızlı Tren’i Japonya’daki tren modellerine benzeyen tren sanıyordum.Ama normal trenlerden farklı olmadığını gördüm.Normal Cumhuriyet,Başkent,Boğaziçi,Ankara,Fatih express’lerinde kullanılan aynı vagon,aynı lokomatifti.Ben şaştım,nasıl böyle olur diye,Çünkü bu trenler 110-120’yi geçmiyordu.Meğerse lokomatifler daha da fazla hız yapabiliyormuş yalnız yollar buna elverişli olmadığı için belirlenen hızla gidiyorlarmış.
Geçenlerde evde otururken telefonuma bilgi mesajı geldi.Mesajda Hızlı trenin raydan çıktığını çok sayıda ölü ve yaralı bulunduğu yazıyordu.Birden içim acayip oldu.Çünkü tren beni çok ilgilendiriyordu.1 sene boyunca gittim,geldim her yönünü inceledim.Benim için bir hobi olmuştu trenler.Nasıl böyle bir şey olabilir diye şaşırdım.Hemen TV kanallarına baktım.Birkaç haber kanalı olayın röportajlarını yayınlıyordu.Ölü sayısı birden 100’ü geçti.Akıl sır erdiremiyordum.4 ay boyunca bütün raylar,makaslar her şey değiştirilmişti belli bölgelerde.Sonra görüntüler gelmeye başladı.Ardından makinistlerin yorumları ve yolcuların yorumları.Bakanların,TCDD çalışanlarının ve makinistlerin hız limiti hakkında söyledikleri birbiriyle çelişiyordu.İyi ama böyle bir şey nasıl oluyordu.Kaç tane hız tablosu gösteren kitapçık vardı.Her bir yetkiliye ayrı ayrı tablo mu yapıldı?Hayır tabi ki.Makinistlerin bugünlerde yaptığı açıklama olayı gayet açık bir şekilde anlatıyor.Diyorlar ki;
-Virajı döndüm.Her şey normaldi.Birden sarsıldım.Dikiz aynasından arkaya doğru baktım.Son vagonun savrulduğunu gördüm ve hemen frene asıldım.Sonrasını hatırlamıyorum.
Evet,makinistler bence doğru söylüyor.Ama yolcularda bundan önceki virajlara da hızlı girildi,son iki virajda gene savrulduk diyordu.Peki makinistler bunu anlamadılar mı?Oradaki hız sınırı 102 km. civarı.Tren orada 118 km. hızla gidiyordu.16 km. fark bu olayı yaşatmazdı.Çünkü bu yollar 16 km. farktan daha fazla olan 180 km. hıza bile dayanıklı yapıldı deniliyordu.Yalnız bu bölgenin dışında.Bugün gazetede bu virajın çekilmiş resmini gördüm.Gerçekten bir hızlı tren için keskin bir viraj.Peki bu tren sefere başlayalı 2 ay oldu.2 ay içinde bu treni gene aynı makinistler kullandı.Bu bölgeden muhtemelen gene aynı hızla geçtiler.Peki o anlarda neden böyle bir şey yaşanmadı?Diyelim ki bu kazada makinistlerin 16 km. bile olsa ihlali var ve suçlular,peki yetkililer!Bu trenin hız bandı araştırıla biliniyor da neden daha önce bu bölgede ne kadar hız yaptığı,trenin tehlikeye girip girmediği araştırılmadı.Bu tren bu bölgeden daha önce de aynı hızla geçti.Büyük bir ihtimal raylar bu süre içinde yoruldu.Bunun dışında makinistlerin bu hızla giden trende aniden frene yüklenmesi çok yanlış bir olay.Çünkü o hızla giden bir araba bile öyle bir virajda frene bassa ne olur?Savrulur,uçurum varsa uçuruma düşer gider.Trende böyle;o hızla ve rayların üzerinde giden bir trende ani bir fren bütün vagonları sıkıştırdı ve aradaki kıskaçları kırarak birbirinin üstüne çullanmasını sağladı.Burada makinistlerin hatası büyük.(Ben bu işte uzman değilim kesinlikle.Ama olayları özellikle ilgilendiğim konu ise çok iyi takip ve analiz ederim.)Tabi bütün suçu makinistlere yıkmak hata olur.Bu yollar en son 1950’lerde işlem görmüş.Muhtemelen kaza bölgesindeki raylarda eski’den kalan yani yenilenmeyen ray.Çünkü kaza bölgesinde tek hat var.Eğer bu bölgede yenileme olsaydı hiçbir tren bu yenileme süreci içinde çalışamazdı.Ama Haydarpaşa’da böyle bir şey olmadı.Sadece bazı trenlerin çalışma hattı Haydarpaşa’dan başka bölgelere kaydırıldı.Bunun nedeni de İstanbul içindeki Kartal-Pendik-Gebze hattının yenilenmesiydi.Nerelerin değiştiğini yolda giderken hep gördüm çünkü.Bu olayın suçluları hem makinistler hem de doğru düzgün olayı denetleyemeyen yetkililerdir.
Birde Başbakana suç atanlar var.Bence suçu Başbakana atmak büyük bir ayıp.Başta onlar olsaydı,soruyorum onlara,onlar ne yapacaklardı?Bu olay onların iktidarında olsaydı onlar ne cevap vereceklerdi?İstifa edecekler miydi?Ben sanmıyorum!Çünkü onlar başta olsaydı gene hattın bir kısmı değiştirilecekti maliyet artmasın diye.Önemli yerler uzmanlar eşliğinde belirlenecek,değişmesi gereken yerler değişecek;bu yükü kaldırabilecek ve değişmesi gerekmeyen yerler değişmeyecekti.Yani aynı şeyi kendileri yaşayacaktı.Böyle olaylar milletin canının sıkkın olduğu anda siyasi amaçla kullanılıyor ne yazık ki ülkemizde.Zaten milletin aklı ölen ve yaralılarda.Biz bunları haberlerde takip etmeye çalışırken bu olayı siyasi amaca dökmek yakışıyor mu sizlere?
Bir önceki yazımız olan Bermuda Şeytan Üçgeni - 2 başlıklı makalemizde Bermuda Şeytan Üçgeni - 2, köşe yazıları ve makale hakkında bilgiler verilmektedir.