Oğuzhan Kılıçarslan Makaleleri

İbret Öyküleri – 1

Bu yazımda gerçek hayatta yaşanmış ve gerçekten ibret dolu iki hikayeyi sizinle paylaşmak istiyorum…

ÖYKÜ-1

Arjantinli ünlü golfçü Robert De Vincenzo yine bir turnuvayı kazanmış,ödülünü alıp kameralara poz vermiş ve kulüp binasına gidip oradan ayrılmak üzere hazırlanmıştı.Bir süre sonra binadan çıkıp otoparktaki arabasının yanına yürürken yanına bir kadın yaklaştı.Kadın başarısını kutladıktan sonra ona çocuğunun çok hasta olduğunu ve ölmek üzere olduğunu anlattı.Zavallı kadının hastane masraflarını ödenmesi olanaksızdı.Kadının anlattığı öykü de De Vincenzo’yu çok etkilemişti.Hemen cebinden bir kalem çıkarttı ve turnuvadan kazandığı paranın bir miktarını yazdı çek defterine.Çeki kadının eline sıkıştırırken de ona “umarım bebeğinin iyi günleri için harcarsın dedi.”Ertesi hafta kulüpte öğle yemeği yerken Profesyonel golf derneğinin bir üyesi yanına geldi.” Otoparktaki çocuklar geçen hafta turnuvayı kazandıktan sonra yanına bir kadının geldiğini ve onunla görüştüğünü söylediler.De Vincenzo evet anlamında başını salladı.O zaman sana bir haberim var dedi soran kişi.O kadın bir sahtekardır,üstelik hasta çocuğu da yok.Seni fena halde kandırmış arkadaşım.De Vincenzo’da yani ortada ölümü bekleyen bir çocuk yok mu dedi.Yo yanıtını alınca “İşte bu bugün duyduğum en iyi haber dedi.”

ÖYKÜ-2

Adamın biri her
zaman yaptığı gibi saç ve sakal traşı olmak için berbere gitti. Onunla
ilgilenen berberle güzel bir sohbete başladılar. Değişik konular üzerinde
konuştular. Birden Allah ile ilgili konu
açıldı… Berber: ” Bak adamım , ben senin söylediğin gibi Allah’ın
varlığına inanmıyorum.”

Adam: ” Peki neden böyle düşünüyorsun?”
Berber: ” Bunu açıklamak çok kolay. Bunu görmek için dışarıya
çıkmalısın. Lütfen bana söyler misin, eğer Allah var olsaydı, bu
kadar çok hasta insan olur muydu, terkedilmiş çocuklar olur muydu? Allah
olsaydı, kimse acı çekmezdi. Allah olsaydı, bunların olmasına izin
vereceğini sanmıyorum…”

Adam bir an durdu ve düşündü, ama gereksiz bir tartışmaya girmek
istemediği için cevap vermedi. Bereber işini bitirdikten sonra adam
dışarıya çıktı. Tam o anda caddede uzun saçlı ve sakallı bir adam
gördü.

Adam bu kadar dağınık göründüğüne göre belli ki traş olmayalı uzun süre
geçmişti. Adam berber dükkanına geri döndü.

Adam: ” Biliyor musun ne var, bence berber diye birşey yok”

Berber: ” Bu nasıl olabilir ki? Ben buradayım ve bir berberim.”

Adam: ” Hayır, yok. Çünkü olsaydı, caddede yürüyen uzun saçlı ve
sakallı adamlar olmazdı.”

Berber: ” Hımmm… Berber diye birşey var ama o insanlar bana
gelmiyorsa, ben ne yapabilirim ki?”

Adam: ” Kesinlikle doğru! Püf noktası bu! Allah var, ve insanlar
ona gitmiyorsa, o ne yapabilir ki? İşte dünyada bu kadar çok acı ve keder
olmasının nedeni!”

Bir önceki yazımız olan İnsanlık ve Sır Kapısı başlıklı makalemizde İnsanlık ve Sır Kapısı, köşe yazıları ve makalesi hakkında bilgiler verilmektedir.