Oğuzhan Kılıçarslan Makaleleri

Sonra Çok Geç Olacak

Malum yeni bir eğitim-öğretim dönemi başladı. Okulların başlamasıyla beraber okuyan öğrencilerin maddi durumu da zorlanmaya başladı.

Yönettiğim internet siteleri ve gazetelerden sürekli gelen yorumlar ve mailler hiçte azımsanacak bir rakamda değil. Giresunlu talebeler Giresun’un yetkiliyim diyen mercilerinden, Karadenizli talebeler Karadeniz sivil toplum örgütleri, kendi il belediye ve valilik, ilçe kaymakamlık ve belediyeleri , varsa köy dernekleri gibi kurumlardan burs bekliyor.

Fakat sadece beklemekle kalıyor ne yazık ki. Malumunuz köy derneklerimizin hali içler acısı. 5’er YTL aylıkları bile alamıyor. Diğer yandan ilçe Belediyelerimiz güçleri ölçüsünde bir şeyler yaparken ödenek sıkıntısı nedeniyle fazlasını çıkaramıyor. Vali ve Kaymakamlıklarda bir yere kadar. Sivil toplum örgütlerinde ise söz geçirebildikleri işadamlarından bir nebze katkı… Peki , eee sonrası…

Koca bir ortadan kayboluş öyküsü sonrası… Maalesef ki bizler eleştirmeyi çok severken , sorumluluk alma bilincini bir türlü başaramadık. Ne yazık ki başaramadığımız gibi başaranlara da engel olmayı kesemedik. Ortaya bir çamur attık, sonra o çamurun temizlenmesi için çağrıldığımızda ortadan sürekli kaybolduk. Oysa o çamuru ortaya atan bizden başkası değildi…

Ne mi diyorum, aslında gayet basit. Sorunları sorun olmaktan çıkarıp derde dönüştüren , homurtulu ve memnuniyetsiz , tatmin olmayı bilmeyen ve yapılanı görmezden gelip sürekli daha fazlasını isteyen , eleştiren , haddini aşıp hakaret edenler acaba nerede?

Bakınız bir lise , ortaokul öğrencisine göre bir üniversite öğrencisinin burs ihtiyacı çok daha farklıdır. Çünkü masraflar artmış ve okul içindeki durumlar değişmiştir. Ayrıca bu öğrenci gurbetteyse durumu oldukça zordadır.

Öğrenciler mail atmış, yorumlar yazmış. Tek tek okudum inceledim. İçlerinden birisinin annesi temizlik işi yapıyor , babası felçli yatıyor , iki kardeşi daha okuyor ve bu öğrenci gurbette üniversite okumaya çalışıyor. Bu durumda bizler de olabilirdik değil mi? ALLAH (c.c.) Ol! Dedikten sonra her şeyin olması mümkün pekala…

Diğer gelen mailler ve çağrı talepleri ise birbirinden pek farklı değil. Diyorlar ki başka illerden gelip bizimle aynı sınıfta okuyan arkadaşlarımız kendi illerindeki kurumlardan, derneklerden, iş adamlarından burs alıyor. Bizim illerimizde burs sağlayan kimse yok mu? Ne cevap yazacağımı şaşırıyorum bazen. Bazen kocaman maalesef diyesim geliyor. Kendi illerinin kaymağını süpürenler o kaymağı gidip Ege, Akdeniz bölgesine sürüyorlar. Bölgesinin gelirini kazanıpta kendi bölgesine yatırım yapmayanlar nerede?

Bazen de yapıyorlar ama yetişemiyorlar diyesim geliyor. Çünkü gerçekten imkanları ölçüsünde iyi niyetli, temiz çalışmaya uğraşan , emek veren kişi ve kurumlarda yok değil.

Bakınız sayın hemşerilerim, bu gençler gerçekten desteklenmeyi hak ediyor. Gidip başka kurumların kapısını çalmıyor, Türkiye’ye hizmet edelim, Müslümanlara yardım edelim diye ilk olarak bizlerden yardım istiyor.

Fakat, bizler bu isteğe cevap veremezsek korkuyorum ki karşımıza çok farklı bir tablo çıkacak. Araştırıyorum ve gözlemliyorum, üniversitelerde gizli örgütlerin ve misyoner kulüplerinin İncil dağıtıp, burs verdiklerine tanık oluyorum. İki psikolojik etki ile onlarca başarılı öğrenci Türkiye devletine hizmet edecekken başka ülkelerin hizmetine alınıyor, Müslümanlara yardım edecekken karşımıza geçip beni bunlar okuttu diyerek onların dinini, onların anlayışını, onların Müslüman düşmanlığını bizlere söylüyor.

Yine bizler geç kalacak olursak daha önceki eğitim-öğretim dönemlerinde kaybettiğimiz gençler gibi bu gençleri de kaybedeceğiz. Bizler maalesef her şeyi ondan, bundan, şundan, devletten, dernekten, birlikten, validen, belediyeden beklemekten kendi asli sorumluluk ve sorumluluk alma bilincimizi unutuyoruz.

Gelin el ele verelim , 10 aile bir araya gelelim ayda 10 ytl, 20 ytl ile kimse sarsılmaz. 10 aileden 10 ytl toplamda 100 ytl para yapar. 10 aileden 20 ytl toplamda 200 ytl para yapar. Alın size burs veren bir aile birliği. 2-4 öğrenciye 50 ytl , yada 1-2 öğrenciye 100 ytl her ay burs verebilelim. 10 ytl çok geliyorsa 20 aile bir araya gelelim 5’er ytl toplayalım yine verelim. Gücümüz olanlar tek başımıza 50 ytl, 100 ytl burs verelim. Hiçbir şey kaçmaya , sorumluluk almaya korkmaya neden değil. Yeter ki bizler isteyelim. Yeter ki birlik olarak düşünebilelim. Yeter ki o gençleri benimseyip , kendi evlatlarımızdan ayırmayalım.

Hep anlatırlar değil mi , ah oğlum ah eskiden birlik vardı, dostluk vardı, yardımlaşma vardı. Birbirimizin elinden tutardık diye. Peki bu eskileri geri getirmek yine insanlığın elinde değil mi? Eskiyi şimdiye ulaştırmak yine bizlerin elinde değil mi? Bizden sonrakiler desin varsın, 2000’li yıllarda birlik vardı, beraberlik vardı , desteklemek vardı diye.

Lütfen sorumluluk almaktan korkmayalım , 5 ytl ile 10 ytl ile kimse yıkılmaz. 10 aile bir araya gelerek kimse bir şey kaybetmez. Bunun vereceği mutluluk hiç bir şeye değişilmez. Bazı duygular vardır açlık gibi, yemek yedikçe kaybolur. Ama bazı duygular vardır iyilik yapmak gibi, yaptıkça mutlu olursun, huzurlu olursun, daha fazla iyilik edip insanları daha fazla mutlu edesin gelir. Bizler ikinci duyguyu yaşayabilenlerden olalım.

Topu sizlere atmıyorum ilk ben başlatıyorum. Ben kendi çevremden 10 aile ile konuşup her ay 10 ytl’den toplamda 100 ytl burs vermek için girişimimi başlattım kendi insanlığım adına. Şimdi sıra sizlerde. Herkes kendi köyündeki akrabasıyla kenetlensin 5 , 10 ytl ile 10 , 20 aile bir araya gelsin. Kendi köyümüzden, kendi ilçemizden, kendi ilimizden okuyan öğrencilerimize sahip çıkarsak hiçbir sorun kalmayacak ve yarın öbürgün onlar okulu bitirip iyi bir yere geldiklerinde bizler elden ayakta düştüğümüzde onlar da bize sahip çıkacak. Köyde biz sorunlarla uğraşırken bir bakacaksınız ki o okuttuğunuz öğrenciler köydeki sorununuza derman olan birer yetkili olmuş olacak.

Eğer çevremizde böyle öğrenciler yok bize yol göster diyeniniz olursa onu da yapayım. Elime gelen bilgileri size ileteyim , kendi hayrınızı kendi elinizle yapın. Aracı girmesin, gitti mi gidecek mi düşünmeyin. Öğrencilerin telefonlarını , msn adreslerini bizzat siz alıp kendiniz kontrol edin.

Ayrıca umarım bu yazı okunma oranı düşük olarak kalmaz. Çünkü ne zaman bir yardım talebi, bir sorumluluk alma bilinci ortaya çıksa, hatrımıza getirilse kendi haline bırakıp kaçıyoruz kendi içimizdeki duygularla. Hemen unutmaya çalışıyoruz. Elimizi kıpırdatmayı bırakın, birde hatırlatana kızıyoruz. Gücü olmayıp vermek isteyipte veremeyenler istisna. Onların mükafatını ve içini ancak yaratan biliyor.

Lütfen , bu sese şimdi kulak verin ve telefonlarınıza sarılıp gereğini yapın. Yazıyı okuduğunuzu ve içinizde bir şeylerin kıpraşıp harekete geçtiğini şimdi gösterin. Çünkü hepimizin buna ihtiyacı var…

Saygılarımla…

Bir önceki yazımız olan Bir Avuç Toprak Uğruna başlıklı makalemizde Bir Avuç Toprak Uğruna, Köşe Yazısı ve makalesi hakkında bilgiler verilmektedir.