Oğuzhan Kılıçarslan Makaleleri

Farkında Mıyız?

FARKINDA MIYIZ?

RAHATLIK MUTSUZLUĞU GETİRDİ…

Fotoğraf albümünü karıştırıyordum geçenlerde… Gözlerim takıldı birden; öylece baka kaldım uzun bir süre…

1982’de çekilmişti resim. Akrabalarımın çoğu vardı. Evdeki eşyalar yok denecek kadar azdı. Sofrada ortada bir tencere var, herkesin elinde kaşık hep birlikte yiyorlardı. Fakat günümüze göre ters olan bir şey vardı. Hepsi gayet mutlu ve gülerek poz vermişlerdi…

Büyüklerime sordum eskileri. “Ah oğlum ahh…” dediler. Nerede o günler dediler. Sonra anlatmaya başladılar…

“Eskileri şimdi ki teknoloji yoktu. Sofralarımızdaki yemekler sınırlıydı. Aynı elbiseyi birer gün değişerek giyerdik kardeşlerimizle. Bakkaldan aldığımız bir krakeri hep birlikte paylaşırdık. Hepimiz mutluyduk, huzurluyduk,birbirimize bağlıydık, sevgimiz ve saygımız büyüktü…

Birde şimdiki nesile bakıyorum da…

Şimdi ise her şey var. Yediğiniz önünüzde yemediğiniz arkanızda. En ufak bir isteğiniz olmadığında asıyorsunuz suratınızı. Anne-Babaya “offf”larla hitap ediyorsunuz. Tepki veriyorsunuz. Anne ve babalarını yeterince anlayamıyor, sofrada bir yemek eksik oldu mu yüzünüzü ekşitiyorsunuz. Elbisenizi giyen kardeşinizle kavga ediyorsunuz. Aileniz içinde barışık değilsiniz. Herkes kendi kafasında, kimse kimseye bilgi vermiyor. Derdini paylaşmıyor. Gece geç yatıp sabah geç kalkıyorsunuz. İyice uyuştunuz. Sevgi, Saygı kalmadı. Nerede eski günler, nerede…”

Büyüklerimin dediklerini doğrulamamak elde miydi? İki tane resmi yan yana getirdim. Üstteki resim topluca çektirilen eski bir fotoğraf idi. Alttakinde ise hemen hemen aynı kadro ve çocuklar ile torunlarda vardı. Aradaki sahte gülüşleri, memnuniyetsizlikleri, kafalardaki karışık düşünceleri görmek için müneccim olmaya gerek yoktu. Bakan her göz bunu görürdü…

Gerçekten günümüzde öyle değil mi? Hepimiz daha rahat imkanlarda olmamıza rağmen daha mutsuzuz. Zevk almıyoruz hiçbir şeyden. Yaşamı mutlu olarak yaşamıyoruz. Yokluk nedir bilmemişiz pek çoğumuz, bundan dolayı varlığın kıymetini anlamıyoruz…

Yazımı sonlandırırken tarafıma gelen bir maili paylaşmak istiyorum sizlerle…

FARKINDA MISINIZ?
Mallarımız arttı, keyfimiz azaldı.
Daha büyük evlerde, ama daha küçük ailelerle yaşıyoruz.
Konforumuz arttı ama zamanımız daraldı.
Diplomamız bol ama sağduyumuz az.
Uzmanlar arttı ama sorunlar çoğaldı.
İlaçlar çoğaldı, hastalıklar arttı.
Çok para harcıyoruz Ama az gülüyoruz.
Akşam geç yatıyor, sabah yorgun kalkıyoruz.
Az kitap okuyor, çok televizyon seyrediyoruz.
Çok konuşuyor ama az gönül veriyor ve bol yalan söylüyoruz.
Para kazanmayı öğrendik ama yuva kurmayı beceremedik.
Aya kadar gidip dönmeyi biliyoruz ama komşumuza uğramak için karşı sokağa gidemiyoruz.
Uzaya ulaştık ama kendi iç derinliklerimizden habersiziz.
Havayı temizledik ama ruhları kirlettik.
Atomu parçaladık, önyargılarımızı yıkamadık.
Çok yazıyor ama az gelişiyoruz.
Daha çok plan yapıyor ama daha az sonuç alıyoruz.
Acele etmeyi öğrendik ama sabırlı olmayı asla.
Gelirimiz arttı, karakterimiz zayıfladı.
Tanıdıklar çoğaldı ama dostlar eksildi.
Çabalar arttı ama mutsuzluklar azaldı.
Daha mutlu olmak için somurtarak çalışıyoruz.
Varlığımızı arttırdık ama değerlerimizi yitirdik.
Ve nihayet: Hayata yıllar ekledik, yıllara hayat katamadık…

FARKINDA MIYIZ?

Bir önceki yazımız olan Saddam'ı Asmak Demokrasi İse başlıklı makalemizde Köşe Yazısı, makalesi ve oğuzhan kılıçarslan hakkında bilgiler verilmektedir.